AİLELERE SUNULAN HİZMETLER VE DESTEKLER

AİLELERE SUNULAN HİZMETLER VE DESTEKLER

AİLELERE SUNULAN HİZMETLER VE DESTEKLER


 

REHBERLİK VE DANIŞMANLIK HİZMETİ

 

Özel gereksinimli çocuk sahibi ailelere yönelik hizmetlerin bir boyutu da rehberlik ve danışmanlık hizmetleri olarak düşünülmektedir. Bu hizmetler; aile eğitiminin yanında, ailelerin ihtiyaç duydukları hizmetlere yönlendirilmesini, kendilerine gerekli bilgilerin sağlanmasını veya gerektiğinde çeşitli problem çözme becerilerinin kazandırılması gibi farklı konuları içerebilmektedir. 

 

Rehberlik ve danışmanlık hizmetleri geniş bir kapsamı içermekte olup, bilgi verici hizmetlerden psikolojik danışma hizmetlerine kadar farklı alanları içermektedir. Özel gereksinimli çocuğun aileye katılması ile anne-babaların öncelikle psikolojik danışma hizmetlerine, duruma adaptasyonu sağlanmasıyla da rehberlik hizmetlerine ihtiyaç duyacağı düşünülmektedir. 

 

Aile bireylerinde görülebilecek sorunlar, kimi zaman depresyon ve yoğun kaygı gibi klinik düzeyde anlamlı ruh sağlığı bozuklukları olabilmektedir. Böyle durumlarda psikiyatrlar tarafından düzenlenecek medikal tedaviler ve/veya klinik psikologlar tarafından sağlanan psikoterapi hizmetleri kişilerin yaşadığı ruh sağlığı  problemlerinin üstesinden gelmelerinde yararlı olmaktadır. Bu hizmetler hastanelerde, özel tıp merkezlerinde ve benzeri kurumlarda sağlanabilmektedir. Kimi durumlarda ise belirgin bir ruh sağlığı bozukluğu ortaya çıkmasa da bireyler veya aileler, yaşamlarındaki çeşitli konularda sorunlar yaşayabilirler. Bu sorunlar iletişim ve kendini ifade yetersizlikleri, çevreyle sosyal olumsuzluklar, problem çözme becerilerinde sınırlılıklar, çeşitli davranış problemleri gibi durumları içerebilir. Bu ve benzeri durumlarla ilgili yapılacak çalışmalar daha çok psikolojik danışma hizmetleri kapsamına girmektedir. Psikolojik danışma hizmetleri genellikle psikologlar, psikolojik danışmanlar ve sosyal hizmet uzmanları tarafından sağlanabilmektedir.


 

SOSYAL DESTEK

 

Sağlıklı ve başarılı evlat yetiştirme bütün kültürlerde yüceltilen bir kavramdır. Çocukların başarılı bir yetişkin olmaları ebeveynler için gurur kaynağıdır. Çocuklar ailenin gelecekteki temsilcileri, bazen ile anne-babanın kendi hayatlarına gerçekleştiremedikleri hayalleri gerçekleştirecek varisler olarak değerlendirilmektedir. Bu ve benzeri sosyal yaklaşımlar, özel gereksinimli çocukların anne babalarını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Kendini suçlama, başkalarına karşı küçük düşme duyguları, diğer ailelerle kendi durumunu kıyaslama, diğer aileler tarafından anlaşılamama ve yalnızlık duyguları bu olumsuzluklardan başlıcalarıdır. Özel gereksinimli bir çocuğun dünyaya meydana gelmesi ebeveynleri yakın çevreden ve uzaklaştırmak da ve yalnızlık duygularına yol açabilmektedir. Ailede yaşanan olumsuz duygular, sıklıkla özel gereksinimli çocuğa da yansımakta ve ebeveyn-çocuk etkileşimi zayıflatabilmektedir.

 

Özel gereksinimli çocuk sahibi ailelerin karşılaştıkları sorunları azaltıcı desteklerden biri de sosyal destekler olarak adlandırılır. Sosyal destekler resmi ve gayri resmi nitelikte, ailenin ihtiyaç duyabileceği farklı nitelikte hizmetleri içermektedir. 

 

Özel gereksinimli çocuk sahibi diğer aileler de, aileye sunulacak sosyal destek açısından oldukça etkili gruplar olarak görülmektedir. Bu ailelerin geçmiş deneyimleri, benzer yaşantılara sahip olmaları, özel gereksinimli çocuk sahibi aileler ile empati kurmalarını kolaylaştırmaktadır. Yetersizlikle yeni karşılaşan aileler, bu aileleri kendilerine daha yakın hissetmekte ve rol modeli olarak görebilmektedir. Sağlanan bu türden destek hizmetleri yetersizliğin ilk defa belirlendiği durumlarda, geçiş dönemlerinde veya kriz durumlarında ailelere yardımcı olabilmektedir.


 

EĞİTİM HİZMETLERİ

 

Toplumdaki en küçük sosyal birim olarak değerlendirilen aile, çocuğun psiko-sosyal ve bilişsel gelişimi için temel kaynak olarak görülmektedir. Özellikle okul öncesi dönemde aile bireyleri, çocukların ilk öğretmenleri olmaktadır. Geniş aile kavramı düşünüldüğünde anne babaların yanı sıra evdeki diğer yetişkinler yetişkinlerde yeri geldiğinde diğer çocuklar da, öğretmen rolünü üstlenebilmektedir.  Bununla beraber son yıllarda toplumların uğradığı değişimlerin bir yansıması olarak toplumun çekirdeği olan ailenin de etkilendiği görülmektedir. Gittikçe artan sanayileşme, köy toplumundan şehirleşme geçişi hızlandırmış ve bu durum ailelerin yapısında doğrudan eklemiştir.

 

Aile eğitimi; anne babaları ebeveynlik hakkında bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve davranışlarını geliştirmeye yönelik çeşitli düzeylerdeki sistematik uygulamalar olarak değerlendirilebilir. Özel eğitim hizmetlerinde ise aile eğitimi çeşitli nedenlerle normal gelişim gösteren çocuk sahibi ailelerin durumundan farklılık göstermekte ve belki de daha büyük bir öneme sahip olmaktadır.


 

Ülkemizde sağlanan özel eğitim hizmetlerinin yoğunluğunu düşük olması ve çocukların ihtiyaç duydukları eğitimleri kurumlarda tam olarak karşılanamaması, aile bireylerinin de eğitime dahil edilmesini gerektirmektedir. Gerekli eğitimleri aldıklarında anne-babalar, çocuklarının öğretmenleri olarak etkili eğitimler sunabilmektedirler. Çocuklar gün içerisinde en çok aileleri ile vakit geçirmektedirler ve geçirilen bu zamanların verimli bir şekilde kullanılması, yeni becerilerin öğrenilmesinde, okul ortamında öğrenilen becerilerin genellemesinde, kalıcılığında ve uygun olmayan davranışların azaltılmasında faydalı olabilmektedir.