Yarım Düzeydeki Beyinle Hayatta Kalmak Mümkün Mü?

Beyni alınan bir insan normal bir hayat yaşayabilir mi? Bu sorunun cevabı için Amerika Birleşik Devletleri üniversitelerinin yapmış olduğu araştırmalara bakmakta fayda var. İnsanlığa dair birçok soru işareti bilimin ışığında cevaplanırken, kökenimizden bugüne gizem perdesi kalkmış olsa da, beyinle ilgili hala yüzlerce açıklanamayan şey var. En çarpıcı örneklerden biri, beyninin yarısının çıkarıldığı biri!

Beyindeki küçük yaralanmalar ve farklılıklar bile insan hayatını ciddi şekilde etkileyebilir ve bunların yarısını kesmek kulağa korkutucu geliyor. Beynimizin görünüşte cevize benzeyen iki bölümden oluştuğunu biliyoruz. Ama bunun yarısı hayatı sürdürmek için yeterli mi?

Kaliforniya Üniversitesi 2019 Yılında Çalışmalar Yaptı

Bu bilimsel çalışmada, çocukluğundan beri epilepsi ile mücadele eden ve ilaçla tedavisi mümkün olmayan 4 erkek ve 2 kadın olmak üzere 6 hasta incelendi. Beyinlerinin yarısı ameliyatla alınmış hastalarda şiddetli nöbetleri ortadan kaldırmak için tasarlanmıştır. Epilepsiyi duydunuz mu ya da baş edilmesi zor bir durum olduğunu yakınlarınızdan gördünüz mü? Epilepsi, yoğun beyin trafiğinden sorumlu nöronlarda kontrolsüz ateşlemenin meydana geldiği en yaygın nörolojik bozukluklardan biridir. Anket sonuçları herkesi şaşırttı! Radyografik görüntüler referans alındığında; Yarı beyinle yaşamlarına devam eden bu 6 kişinin beyin aktivitesinin sağlıklı insanların beyin fonksiyonuna çok benzediği görülmektedir.

Yarım Beyinle Hayatta Kalmak Mümkün

Beynin sağlıklı kısmı, hasarlı yarıküredeki nöron ağındaki açığı kısmen telafi etmek için ağ yoğunluğunu artırmaya çalışır. Ek olarak, hafıza, bilgiyi anlama ve akıl yürütme gibi bilişsel yetenekleri önemli ölçüde destekler. Sağlıklı insanlara göre fiziksel fonksiyonlarda gerilemeler ve problemler olsa da yarım beynin ömrü devam ediyor. Yarım beyinle kişiler hayatlarına devam ederken bazı rahatsızlıklarla karşı karşıya kalabiliyorlar. Fakat hangi rahatsızlıklarla karşı karşıya kalsalar da bu süreçte kişiler hayatlarına bir şekilde devam edebiliyorlar. Bu süreçte kişilerde bazı travmatik ve nörolojik sorunlar baş gösterebiliyor. Beynin fonksiyonlarının %100 oranda çalışmaması  bu süreci etkileyen en önemli bulguların başında geliyor. Dolayısıyla kişiler ciddi nörolojik sorunlarla karşı karşıya kalarak bu şekilde bir hayat sürüyorlar.