ÖĞRENME
Öğrenme, geçmişten bu yana üzerine yoğun biçimde durduğumuz ve farklı şekillerde tanımladığımız bir kavramdır. Psikologlar ve biz eğitimciler tarafından yaygın olarak kabul ettiğimiz tanıma göre öğrenme, deneyimler sonucu davranışlardan meydana gelen kalıcı izli değişikliklerdir yani bir davranışın öğrenme olması için deneyim, çevre, etkileşim ve uzun süreli değişiklik arayacağız.
Öğrenme, davranış değişikliğinin sürekli olması ya da bir süre devam etmesidir. Örneğin, yorgunluk, açlık, uyku, ilaç ya da alkol gibi davranışlarda değişikliğe neden olan etkenler ortadan kalktığında davranışlardaki değişikliğin de kendiliğinden kaybolduğunu göreceğiz. Öğrenmede ise davranışlardaki bu değişiklik unutma gerçekleşinceye kadar devam etmekte, yani daha uzun süre kalıcı olmaktadır.
Öğrenme, davranış değişikliğinin deneyimlerinin ya da çevre ile etkileşimin bir sonucu olarak gerçekleşmesidir. Refleksler, içgüdüsel davranışlar, büyüme ve olgunlaşma ya da kaza gibi durumlar sonucu meydana gelen değişiklikler öğrenme olarak düşünülmemelidir.
Örneğin, küçük bir bebeğin avuç içine dokunulduğunda dokunan parmağı tutması refleks, göçmen kuşların göç mevsimi geldiğinde göç etmeleri içgüdüsel davranışlar, 2 yaşındaki bir çocuğun kalem tutamaz iken herhangi bir öğretim yapılmadan 3 yaşına geldiğinde kalemi tutabilmesi büyüme ve olgunlaşma nedeni ile gerçekleşmektedir. Arkadaşlar dolayısıyla bu tür davranış değişiklikleri öğrenme olarak kabul edilmemelidir.