Otizm, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de son yıllarda adı çok sık duyulan bir nöro-gelişimsel bozukluk ve özel eğitim kategorisidir. ‘otistik’ olarak nitelendirilen çocukların genellikle başkalarıyla, özellikle de akranları ile ilişki kurmakta zorlandıkları, çeşitli takıntılara sahip oldukları, konuşmadıkları ya da alışılmadık biçimde konuştukları ve günlük yaşamı sürdürmekte zorlandıkları gözlenmektedir. Ancak tümü ‘otistik’ ya da ‘otizmli’ olarak adlandırılırsada yakından gözlendiğinde bu bireyler arasında benzerlikler kadar farklılıklar da olduğu görülmektedir.
Otizm alanının tarihsel gelişimi, yaklaşık 70 yıllık bir dönemi kapsamaktadır. Ancak, otizmle ilgili en yoğun gelişmeler 1980 sonrasında görülmektedir. Tanılanan çocukların oranı sürekli olarak artış göstermektedir. Ülkemizde otizmli bireylerin genel nüfus içindeki oranları bilinmemektedir
Otizm terimi uzun yıllardır kullanılmakta olan bir terimdir. Ancak son yıllarda otizm teriminin yanı sıra, otizm spektrum bozukluğu terimide kullanmaktadır. Otizm spektrum bozukluğu, yaygın gelişimsel bozukluk terimi ile eş anlamlı olup, ileri düzeyde ve karmaşık bir gelişimsel yetersizlik anlamında kullanılmaktadır. Bu şemsiye altında yer alan alt kategorilerden yalnızca biridir.